2022’nin Popüler Akımı Sessiz İstifa Nedir?
Sessiz istifa akımı, 2022 yılında iş dünyasında en çok karşımıza çıkan konulardan biri oldu. Tüm dünyada konuşulan ve sosyal medyada hakkında sayısız paylaşım yapılan sessiz istifa, kişinin işten ayrılmamasına rağmen daha az iş yapmaya başlaması olarak tanımlanıyor.
Pandemi süreciyle birlikte dünyayla ilgili değişen algılarımız ve çalışma şekilleri sonucunda ortaya çıktığı düşünülen sessiz istifa, kurumlar için büyük bir risk haline geldi. Peki hızla büyüyen bu akım hakkında daha fazla bilgi almak istemez miydiniz? Öyleyse buyurun, detayları birlikte öğrenelim.
İçindekiler
Sessiz İstifa Nedir?
Sessiz istifa, diğer adıyla sessiz bırakma; kişinin çalıştığı iş yerinde sadece verilen işleri yapması, fazladan iş yapmaması ve kendi görevi olmadığını düşündüğü alanlarda çaba harcamamasıdır. New York'taki 24 yaşında bir gencin TikTok’ta "quiet quitting" ismiyle başlattığı akım, daha çok hak ettiği değeri görmediğini düşünen çalışanları içeriyor.
Sessiz istifa akımı, kişinin çalıştığı iş yerini bırakması değil; iş yerinde fazladan iş yapmaması, iş yerini geliştirmek için ekstra emek vermemesidir. Sessiz istifa akımının ortaya çıkmasında pandeminin etkileri büyük. Çünkü pandemiyle birlikte insanlar daha çok kendi iç dünyalarına ve duygularına yönelmeye başladı. Bunun bir sonucu olarak çalışanlar; iş yerinde ne kadar değer gördüğü, çalıştığı kurumun ne kadar sağlam bir kurumsal yapıya sahip olduğu, işverenlerin kendine nasıl davrandığı gibi birçok etkeni gözden geçirdi.
Pandemi döneminde birçok kişi "Bu zamana kadar emek verdiğim bu iş yeri, benim mutlu ve sağlıklı olmam için ne yaptı?" sorusunu sordu. Dolayısıyla çalıştığı iş yerinin kötü koşullara sahip olduğunu düşünen kişiler istifa etti ancak memnun olanlar aynı yerde çalışmaya devam etti.
Sessiz İstifa Piramidi Nedir?
Sessiz istifa piramidi, çalışanların iş yerine karşı duygusal kopukluk yaşamaya başlamasının adımlarını gösteren bir piramittir. Sessiz istifa piramidi, aslında bu akımı daha iyi bir şekilde anlamamıza yardımcı oluyor.
Yukarıdaki şekilde gördüğünüz üzere çalışanlar önce çeşitli nedenlerden ötürü kuruma güvensizlik duyuyorlar. Zamanla güvensizlik, istikrarsız ve tutarsız olmaya yol açıyor. Çalışanı memnun etmeyen tutumlar devam ettiği sürece çalışan değersiz hissetmeye ve bir süre sonra aidiyet duygusunu yitirmeye başlıyor. Tüm bunların ardından çalışan “sadece işini yapıp çıkan ve kimseyle iletişim kurmayan” biri olmaya başlıyor ve bu durum yaptığı işe ve performansına da olumsuz olarak etki ediyor.
Sessiz İstifanın Nedenleri Nelerdir?
Özellikle Z kuşağı arasında TikTok’ta akım haline gelen sessiz istifanın nedenleri şunlardır:
- Çalışma koşullarının sağlıksız olması
- İşverenlerin olumsuz tavırları
- Çalışanın düşük ücret ile çalıştırılması
- Çalışanların iş yerinde hak ettiği değeri görmediği düşüncesi
- Terfi imkanının olmaması
- Çalışana yaptığı işte kendini geliştirme imkanının sunulmaması
- Şirketin değerlerinin kişisel değerlerle örtüşmemesi
- Çalışılan kurumun iş yaşam dengesini sağlamada yetersiz kalması
- Yan hakların az olması
- İş yerinin çalışanın beklentilerine ve ihtiyaçlarına cevap vermemesi
- Home office çalışma, hibrit çalışma gibi yeni sistemlere uyulmaması
Sessiz istifanın nedenleri daha çok çalışanların düşük ücret ile çalıştırılması üzerinden açıklansa da aslında çalışanın psikolojik açıdan doyuma ulaşmasını sağlamayan iş yerlerinde de sessiz istifa vakası sık görülüyor. Çünkü pandemiden sonra değişen sosyal yapı, bireylerin yaptığı işte ne kadar mutlu olduğunu ve değer gördüğünü sorgulamasını beraberinde getirdi. Önceliklerimiz değiştiği için istifa etme veya daha düşük performansla çalışma durumu üzerinde paradan çok duygusal problemler etkili olmaya başladı.
Sessiz İstifa Nasıl Önlenir?
Sessiz istifayı önlemek için şu yöntemler uygulanabilir:
- Çalışanların öncelikleri ve değerleri bilinmelidir.
- Çalışan, temel ve yan haklarından mahrum bırakılmamalıdır.
- Açık ve şeffaf bir iletişim kurulmalıdır.
- Mobbinge karşı önlem alınmalıdır.
- İş ve yaşam dengesi sağlanmalıdır.
- Performans ve ödüllendirme sistemleri iyileştirilmelidir.
- Çalışanın kişisel gelişimi desteklenmelidir.
- İşte kalma mülakatları uygulanmalıdır.
1. Çalışanların Öncelikleri ve Değerleri Bilinmelidir
Birçok şirket sessiz istifanın sebeplerini anlayamaz hatta bunun için çalışanın kendisini suçlayabilir. Örneğin işverenler çalışanın içine kapanık, yavaş çalışan, hantal biri olduğunu düşünebilir. Ancak bu noktada işverenin bir yönetici olarak kendini de sorgulaması gerekir. Bunun için işe alım süreci içerisinde çalışanın bir iş yerinde nelere öncelik verdiği ve değerlerinin neler olduğu anlaşılmalıdır.
Sessiz istifayı önlemek için çalışanın önceliklerini ve değerlerini tespit etmek amacıyla bu soru doğrudan kendisine sorulabilir. İşe alım sürecinden sonra da çalışanların öncelikleri değişebilir. Bunun için insan kaynakları elemanı, çalışanlarla birebir görüşmeler ayarlayabilir veya onlardan görüşlerini isimsiz bir şekilde yazarak iletmesini isteyebilir. Çalışanların istekleri değerlendirilip iş yerinde bu doğrultuda iyileştirmeler yapılabilir.
2. Çalışan, Temel ve Yan Haklarından Mahrum Bırakılmamalıdır
Çalışanların sektöre göre düşük maaş alması, aynı işi başka firmalarda yapan kişilerin sosyal etkinliklere katılma, prim gibi çeşitli yan haklara sahip olduğunu görmesi sessiz istifa akımına uymasına neden olabilir. Dolayısıyla iş yerinin çalışanın ücret ve yan haklar ile ilgili taleplerini dinlemesi önemlidir. Çünkü maddi sorunlar, kişinin bir iş yerinde daha az motivasyonla iş yapmasını etkileyen bir durumdur.
3. Açık ve Şeffaf Bir İletişim Kurulmalıdır
Çalışanların kendini açık ve net bir şekilde ifade edemediği bir iş ortamında sessiz istifa yaşanması kaçınılmazdır. Çünkü böyle bir ortamda çalışanlar kendini güvende hissetmez. Sessiz istifa piramidinin ilk aşamasında güvensizlik duygusunun olduğundan yukarıda bahsetmiştik. Dolayısıyla sessiz istifayı önlemek için bu durumun önüne geçilmelidir.
Örneğin çalışanların dilek, istek ve şikayetleri gizli tutularak dinlenmeli; çalışanın güvende hissetmesi sağlanmalıdır. Herhangi bir sorun yaşandığında çalışanın problem olarak gördüğü durum tarafsız bir şekilde dinlenmeli ve sorunun çözümsüz kalmayacağına dair teminat verilmelidir.
4. Mobbinge Karşı Önlem Alınmalıdır
Mobbing ne yazık ki birçok iş yerinde yaşanan bir sorun. Ülkemizde de çalışanların neredeyse yarısı bu sorunu yaşıyor. Kısaca “iş yerlerinde psikolojik yıldırma” olarak tanımlayabileceğimiz mobbing, kişinin psikolojik ve fiziksel sağlığını olumsuz etkileyen bir durum. Bu yüzden işverenlerin ve insan kaynakları yöneticilerinin mobbingi önleme noktasında çalışma yapması gerekiyor.
Örneğin Türkiye Büyük Millet Meclisi Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu, iş yerlerine çalışanlarla mobbing davranışları sergilemeyeceğine dair yemin belgesi imzalatmasını öneriyor. Komisyon, bu belgeye aykırı davranan veya mobbing yapılmasına göz yuman kişilere ise en az 2 yıl hapis cezası verilmesi gerektiğini belirtiyor.
Bunun haricinde iş yerleri mobbing alanında bilinçli hale gelerek de bu sorunun önüne geçebilir. Örneğin bu alanda eğitim almak ve çalışanlara eğitim düzenlemek, işletmelerin daha verimli hale gelmesine yardımcı olacaktır.
5. İş ve Yaşam Dengesi Sağlanmalıdır
Yaptığımız iş, hayatımızın büyük bir bölümünü kaplasa da hayatımız işten ibaret değil. Sessiz istifanın en büyük nedenlerinden biri de çalışılan kurumda iş ve yaşam dengesinin kurulmamış olması. Bu tip kurumlarda bir süre sonra çalışanın hayatı işten ibaret oluyor ve sosyalleşmeye vakit kalmıyor. Bu da kişinin iş tatmininin azalmasına ve eskisi kadar verimli çalışamamasına neden oluyor.
Dolayısıyla sessiz istifayı önlemek için şirketlerin iş ve yaşam dengesini de sağlaması gerekiyor. Örneğin bu noktada iş yerleri çalışma saatlerini azaltabilir, cumartesi ve pazar günlerini tatil edebilir, çalışanların sosyal etkinliklere katılımını destekleyici faaliyetlerde bulunabilir. Mesela kültür-sanat firmalarıyla iş birliği kurularak ilgili etkinliklerde (konser, tiyatro vb.) kurum çalışanlarına özel indirim sağlanabilir.
6. Performans ve Ödüllendirme Sistemleri İyileştirilmelidir
Bazı şirketlerde çalışanlara maaşa ek olarak prim verilir. Prim aslında bir ödüldür dolayısıyla prim ücretinin çalışanı tatmin edecek miktarda olması gerekir. Dolayısıyla prim ücreti gibi maddi ödüller belirlenirken çalışanın yaptığı meslek ve sektör de göz önünde bulundurulabilir. Örneğin bir avukata aylık 1500 TL prim vermek yetersiz gelirken bir tekstil işçisi için bu ücret yeterli olabilir.
7. Çalışanın Kişisel Gelişimi Desteklenmelidir
Sessiz istifayı önlemek için çalışanın kişisel gelişimi de desteklenmelidir. Çünkü çalışanın mesleki anlamda kendini geliştiremediği, yeni bilgiler öğrenemediği işler monotondur. Bu durumun bir sonucu olarak çalışanın iş tatmini düşmeye başlar ve kişinin başka iş ilanlarına bakma ihtimali yükselir.
Bu sorunun önüne geçmek için iş yerlerinin çalışanlara mesleğinde kendini geliştirmesi için yeni görevler vermesi, çalışanın yeni eğitimler almasını sağlaması gerekebilir. Çalışanın sosyal ilişkiler ve etkili iletişim becerileri alanında da kendini geliştirmesi sağlanmalıdır. Bunun için ise kurum kültürünün iyileştirilmesi, iş yerindeki tüm çalışanların kurum kültürüne uygun kişiler olması sağlanmalı ve çalışanlar arasında daha sağlıklı ilişkiler kurulması için etkinlikler düzenlenmelidir.
8. İşte Kalma Mülakatları Uygulanmalıdır
İnsan kaynakları uzmanı veya insan kaynakları müdürü, çalıştığı kurumda sessiz istifayı fark ettiğinde bütün çalışanlarla bireysel olarak işte kalma mülakatı yapmalıdır. Çalışanlarla yalnızca işe alım sürecinde veya işten ayrılırken değil, çalışma sürecinde de mülakat yapılmalıdır. İşte kalma mülakatı ile çalışanın neden bu iş yerinde kaldığını anlamak için sorular sorulur. Çalışanların verdiği cevaplar değerlendirilerek hangi değerlere önem verdiği anlaşılabilir.