Beyin Göçü Nedir?
Beyin göçü tanımı; bir ülkenin yetiştirdiği bilim insanı, sanatçı, akademisyen gibi nitelikli ve vasıflı bireylerin daha iyi imkanlar sunan başka ülkelere göç etmesi ve bu ülkelerin istihdamına katılması şeklinde yapılır. Ancak kendini yetiştirmek, eğitmek üzere gelişmiş ülkelere giden kişiler de beyin göçüne örnek olarak gösterilebilir.
Genellikle bir ülkede istediği bilimsel ve/veya sanatsal çalışmaları gerçekleştirmek için gerekli koşullara ve yeterli teknik imkanlara sahip olamayan kişiler, kendilerini geliştirmek ve projelerini ortaya koymak için başka ülkelere gider.
Beyin göçünün gelişmemiş ya da gelişmekte olan ülkelerden gelişmiş ülkelere doğru olacak şekilde yapıldığını söyleyebiliriz. Ancak gelişmiş ülkeler arasında da çeşitli nedenlerle beyin göçü yapılabilir. Mesela İngiltere ve Kanada’dan ABD’ye yapılan beyin göçü, buna bir örnektir. Beyin göçü, göçü veren ülke için büyük bir sorun iken göç alan ülkeler için büyük bir kazanımdır.
İçindekiler
Beyin Göçü Ne Demek?
Beyin göçü; bir ülkedeki nitelikli iş gücünü temsil eden mühendis, doktor, sanatçı, akademisyen, bilim insanı gibi vasıflı kişilerin kendi ülkelerinden daha gelişmiş olan ülkelere göç ederek çalışmalarını burada sürdürmesidir.
Beyin göçünün anlamı kısaca yetişmiş iş gücünün kendi ülkesini terk edip eğitim ve/veya kariyer için daha gelişmiş ülkelere göç etmesidir. Burada “beyin” kelimesi ile çoğunlukla üniversite okumuş, kalifiye iş gücü kastedilir. Bu kişilerin gelişmiş ülkelere göç etmesi ise beyin göçü olarak adlandırılır.
Bu durum, göçü gerçekleştiren kişilerin kendi ülkelerindeki ilgisizlik veya yetersiz koşullar sebebiyle ortaya çıkar. Beyin göçü, gelişmiş ülkelerin daha da gelişmesini sağlarken diğer ülkelerin kalkınmasını sekteye uğratır. Çünkü bir ülkenin gelişmesindeki en büyük faktörlerden biri, nitelikli iş gücüdür. Ancak kalifiye iş gücünün başka ülkelere göç etmesi, göçü veren ülke için büyük bir dezavantajdır.
Fakat beyin göçünün olumlu sonuçları da olabilir. Örneğin tersine beyin göçü, bir ülkeye beyin göçüyle giden kişilerin kendini geliştirdikten sonra ülkesine geri dönmesidir. Beyin kazanımı olarak da tanımlanan tersine beyin göçü, gelişmekte olan ülkelerin kalkınmasına yardımcı olur.
Mesela Osmanlı Devleti’nin duraklama döneminde nitelikli kişilerin Avrupa’ya gönderilip oradaki siyasi, ekonomik ve sosyal koşulları öğrendikten sonra tekrar kendi ülkesine dönmesi ve öğrendiği yenilikleri, değerleri kendi ülkesinde uygulamaya çalışması tersine beyin göçüne örnektir.
Beyin göçü, çoğunlukla expatlık ile karıştırılan bir kavramdır. Expatlar, doğduğu ülke yerine başka ülkelerde çalışan kişiler için kullanılan bir kavramdır ancak expatların göçmenlikten daha üst düzeyde yer aldığını söylemek mümkündür. Genellikle firmalar en nitelikli çalışanlarını expat olarak yurt dışına gönderir.
Beyin Göçünün Sebepleri Nelerdir?
Beyin göçü her ülkede farklı nedenlerle ortaya çıkar, peki beyin göçünün sebepleri neler olabilir? Beyin göçünün sebepleri arasında siyasi, askeri, ekonomik, sosyal, kültürel, bireysel beklentiler gibi birçok neden sıralanabilir. Dolayısıyla bu nedenlerin hepsini iki başlıkta toplayabiliriz: itici ve çekici nedenler.
- İtici nedenler: Beyin göçünün nedenleri dendiğinde akla ilk gelen gerekçelerdir. Kişinin yaşadığı ülkeden kaynaklanan sorunları ifade eder. Ülkede yaşanan işsizlik, yolsuzluk, yüksek enflasyon, vergilerin artması ve yaşam kalitesinin düşmesi, nitelikli yönetici eksikliği, kalifiye çalışanların hak ettiği değeri görmemesi, maaşlardaki yetersizlik ve adaletsizlik, gelecek kaygısı gibi nedenler bu gruba girer.
- Çekici nedenler: Beyin göçü alan ülkenin neden cazip bir yer olduğunu gösteren nedenlerdir. Örneğin kişinin yabancı dilini geliştirme, yabancı dilde eğitim alarak kariyerini güçlendirme, uluslararası çalışma imkanı, yüksek yaşam kalitesine erişim isteği, ekonomik açıdan hak ettiği değeri görme arzusu, yüksek maaş elde etme, refah düzeyi yüksek bir çalışma ortamında istihdam edilme, yenilikçi iş yerlerinde çalışma gibi beklentileri de beyin göçüne neden olabilir.
Ancak temel olarak baktığımızda beyin göçünün en önemli sebebi, bir ülkede yürütülen ekonomik ve siyasi politikalardır. Eğitim sisteminde yaşanan sorunlar, hukuk sisteminin yetersizliği, sanata ve bilime değer verilmemesi, eğitimde ve iş dünyasında fırsat eşitsizliği, yüksek işsizlik ve enflasyon oranı gibi etkenler bir ülkede beyin göçünü arttıran unsurlar olarak karşımıza çıkar.
Tüm bunların yanında savaş da beyin göçünün en önemli nedenlerinden biridir. II. Dünya Savaşı’nda Albert Einstein gibi birçok bilim insanının Almanya’dan kaçıp ABD’ye yerleşmesi ve çalışmalarını burada sürdürmesi, beyin göçünün tarihteki örneklerinden biridir. Yakın zamanda Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan ötürü bilgi teknolojileri sektöründe çalışan birçok Rus vatandaşının Türkiye, Ermenistan, Gürcistan gibi ülkelere göç etmesi de buna bir örnektir.
Türkiye'de Beyin Göçünün Sebepleri Nelerdir?
Türkiye’de beyin göçünün sebepleri daha çok siyasi ve ekonomik politikalar ile açıklanabilir. Türkiye’nin gelişmiş ülkelere beyin göçü vermesinin nedenleri; işsizlik ve enflasyon oranlarının yüksek olması, vergilerin artması, maaşların yetersiz olması, yaşam kalitesinin düşük olması, çalışma koşullarının yeterince iyi olmaması, nitelikli eğitimin ve fırsat eşitliğinin olmaması şeklinde sıralanabilir.
Tüm bunların yanında 1980’li yıllardan itibaren çoğu akademisyenin YÖK aracılığıyla yurt dışına gitmesi ve hatta MEB’in belli miktarda burs vererek 2000’li yıllarda öğrencileri yurt dışına göndermesi de Türkiye’de beyin göçünün nedenleri arasında gösterilebilir. Fakat burada meseleye tek yönlü bakmak doğru olmayacaktır.
Türkiye’de eğitim, hukuk ve iş dünyasında görülen yetersizlikler, göç eden beyinlerin ülkesine geri dönmesini engellemiştir. Çünkü göç eden beyinlerin Türkiye’ye geri gelmesini ve buradaki iş gücüne katılmasını teşvik edecek uygulamalar yetersizdir. Örneğin birçok üniversite binasının liseden farksız olması; laboratuvar, kütüphane, veri tabanı, teknolojik alt yapı gibi olanaklarının yeterince gelişmemiş olması eğitimdeki sorunlara örnek olarak verilebilir.
İş dünyasında ise girişimciliğin desteklenmemesi, teknolojik imkanların yetersizliği, bilimsel araştırmalara ve AR-GE çalışmalarına yeterince önem verilmemesi, niteliksiz kişilerin yöneticilik yapması, gelir adaletsizliği gibi nedenler nitelikli beyinlerin göç etmesinde ve göç eden kişilerin Türkiye’ye geri dönmemesinde etkilidir.
Beyin Göçünün Ülke Gelişimi Üzerindeki Etkileri Nelerdir?
Beyin göçünün ülke gelişimi üzerindeki etkileri göç veren ve göç alan ülke açısından farklı şekilde değerlendirilebilir. Örneğin göç alan ülke, nitelikli iş gücü sayısını arttırdığı için daha hızlı gelişir ve diğer ülkelerden önde olur. Beyin göçü veren ülke ise nitelikli iş gücünde kayıp yaşadığı için daha yavaş gelişir hatta göç oranına göre değişmekle birlikte geriye gidebilir.
Beyin göçü veren ülke bu süre zarfında eğitim, sağlık, hukuk, bilimsel çalışmalar gibi alanlarda kendini geliştirmezse ve göç eden kişilerin ülkesine geri dönmesini sağlayacak birtakım hamlelerde bulunmazsa beyin göçü çok büyük bir risktir. Ancak kendini geliştiren, büyümek için adım atan, enflasyonu ve işsizlik oranını düşürmek için çeşitli çalışmalar yapan ülkelerde tersine beyin göçü görülebilir. Dolayısıyla beyin göçü vermek, her zaman kötü bir durum olmayabilir ve ülkelerin siyasi, ekonomik dinamiklerine göre farklı etkiler doğurabilir.
Beyin Göçünün Olumsuz Etkileri Nelerdir?
Beyin göçünün olumsuz etkileri, daha çok göç veren ülke üzerinden açıklanabilir. Beyin göçü; bilim insanı, sanatçı, mühendis, girişimci, doktor, bilişim uzmanı gibi nitelikli çalışanların başka ülkelere göç etmesi anlamına geldiği için göç veren ülkenin gelişimini ve kalkınmasını sekteye uğratır.
Beyin göçü veren ülkenin yetişmiş iş gücü sayısında görülen azalma; ülkede üretime katılacak, yenilikçi ve yaratıcı fikirler sunacak, AR-GE, ÜR-GE ve inovasyon çalışmalarında bulunacak kişilerin sayısında düşüş demektir. Dolayısıyla bu durum, göç veren ülkede teknolojik gelişmelerin yavaşlamasına, o ülkenin zamanla üretimde dışa bağımlı hale gelmesine neden olur. Eğer beyin göçü artmaya devam ederse o ülkenin ekonomik durumu daha da kötüye gider ve yaşam kalitesi düşmeye başlar.
Beyin Göçü Nasıl Önlenebilir?
Beyin göçünü önlemek için ülkedeki istihdam oranları arttırılmalı, AR-GE ve ÜR-GE faaliyetleri ile inovasyon çalışmaları desteklenmeli, devlet tarafından bilimsel ve sanatsal faaliyetler için yeterli miktarda fon ayrılmalı, üniversite eğitimi ve iş dünyasında çalışma koşulları iyileştirilmelidir.
Beyin göçünü önlemek ve tersine çevirmek için bir ülkede siyasal olarak yönetimin iyi olması gerekir. Halktan uzakta yaşayan, yolsuzluk yapan, bilime ve sanata değer vermeyen, milletin sorunlarına cevap veremeyen bir hükümet, beyin göçünün ana nedenlerinden biridir. Dolayısıyla hükümetin halk için çalışması ve ülkeyi kalkındıracak faaliyetlerde bulunması, o ülkenin yaşanılabilir bir yer olmasını sağlar ve beyin göçünü büyük oranda azaltır.
Bir ülke ne kadar gelişirse, kaynaklarını ve imkanlarını ne kadar arttırırsa göç eden kişilerin geri dönmesi için o kadar cazip bir yer haline gelir. Kısaca beyin göçünü tersine çevirmek ve önlemek için ülkenin siyasi, askeri ve ekonomik alanlarda iyileştirmeler yapması gerekir.
En Çok Beyin Göçü Veren Ülkeler Hangileridir?
En çok beyin göçü veren ülkeler; Hindistan, Pakistan, Cezayir, Fas, Tunus, İran, Mısır, Türkiye şeklinde sıralanabilir.
Türkiye’de beyin göçü son yıllarda liseden mezun olan öğrencilerle birlikte başlamaktadır. Liseye Giriş Sınavı’nda (LGS) ilk yüzde 1’lik dilime giren öğrencilerin yaklaşık %60’ı üniversite eğitimi için yurt dışına gitmeyi tercih ediyor. Göç daha çok Fransa, Almanya, Kanada ve ABD gibi gelişmiş ülkelere yapılıyor.
En Çok Beyin Göçü Alan Ülkeler Hangileridir?
En çok beyin göçü alan ülkeler; Kanada, ABD, Avustralya, Norveç ve İsveç olarak sıralanabilir.
En çok beyin göçü alan ülkeler daha çok günümüzün en gelişmiş ülkeleri olarak listelenebilir. Bu ülkelerde teknolojik imkanların yeterli olması, bilime ve sanata değer verilmesi, yaşam kalitesinin gelişmiş olması gibi birçok kriter, nitelikli ve eğitimli iş gücünün ilgisini çekmekte ve kendini gerçekleştirmek için bu ülkelere göç etmesini sağlamaktadır.