10.10'a Özel Sınırlı Süreliğine, Tüm Eğitimlerde 1 Alana 1 Hediye!
Sosyal Psikoloji Nedir?
Psikoloji Yazıları

Sosyal Psikoloji Nedir?

Sosyal psikoloji bireylerin duygu, düşünce ve davranışlarının çevresel koşullardan nasıl etkilendiğini bilimsel teknikler kullanarak açıklayan bilim dalıdır. Sosyal psikologlar bireyin çevreyle olan etkileşiminde tutum, benlik, sosyal biliş ve sosyalleşme gibi kavramları konu alır. Sosyal psikoloji, araştırma sürecinde antropoloji ve sosyoloji gibi insanı konu alan farklı bilim dalları ile birlikte çalışır. 

Sosyal Psikoloji Ne Demek?

TDK’ye göre sosyal psikoloji “Toplumun insan davranışlarına etkisini konu edinen bilim dalı” olarak açıklanmıştır.

İnsanın sosyal bir varlık olması nedeniyle sosyal etkileşim, insan yaşamının temel süreçlerinden biridir. İnsan doğumundan itibaren çevre ile girdiği etkileşime göre kendisini diğerlerinden ayıran özellikler elde eder. İnsanların zihinsel ve davranışsal süreçlerini inceleyen bilim dalı olan psikoloji, sosyal etkileşimin birey üzerindeki etkilerini sosyal psikoloji alt alanında araştırır.

Sosyal Psikolojinin Amacı Nedir?

Sosyal psikoloji, sosyal etkileşimin birey üzerindeki etkilerini bilimsel yöntemleri kullanarak incelemeyi amaçlar. Sosyal psikolojide araştırma süreci planlı, veri toplama teknikleri güvenilir ve geçerlidir. Bu durum insan ve çevreye yönelik yapılan açıklamaların nesnelliğini ortaya koyar. 

Sosyal Psikolojinin Türleri Nelerdir?

Sosyal psikolojinin türleri şöyle listelenir:

  1. Psikolojik sosyal psikoloji
  2. Sosyolojik sosyal psikoloji
  3. Toplumsal yapısalcılık
  4. Sembolik etkileşimcilik

1. Psikolojik Sosyal Psikoloji

Psikolojik sosyal psikoloji, araştırmalarında insanı odak alır. Temel amacı, bireyin duygu, düşünce, algı ve davranışlarının toplum tarafından nasıl etkilendiğini bireyden çevreye doğru incelemektir. Psikolojik sosyal psikoloji, genel psikoloji tarafından öne sürülen tüm insanların temelde benzer olduğu görüşünü benimser. Bu nedenle insanın içinde yaşadığı toplum ve kültürden etkilendiğini belirtir ancak kültürel farklılıkları konu edinmez.

2. Sosyolojik Sosyal Psikoloji

Sosyolojik sosyal psikoloji, çalışmalarında çevreyi odak alır. Temel amacı, bireyin içinde bulunduğu toplumsal yapının özelliklerinden nasıl etkilediğini çevreden bireye doğru incelemektir. 

3. Toplumsal Yapısalcılık

Toplumsal yapısalcılık, toplumsal gerçekliğin farklı zamanlarda ve toplumsal yapılarda nasıl oluştuğunu inceler. Toplumsal yapısalcılığa göre gerçeklik, farklı zamanlarda ve toplumsal yapılarda çeşitli anlamlara karşılık gelebilir. Gerçeklikten çıkarılan anlam, toplumun özellikleri ve ihtiyaçları gibi faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Bu nedenle insanların kendi gerçekliğini diğerlerine kabul ettirmeye çalıştığını varsayarlar.

4. Sembolik Etkileşimcilik

Sembolik etkileşimcilik, kişiler arası etkileşim sürecine odaklanarak kimlik, rol, benlik gibi kavramların oluşumunu inceler. Sembolik etkileşimciliğe göre birey, kişiler arası etkileşim sonucunda nesnelere ve olaylara sembolik anlamlar yükler. Bireyin davranışlarının ve benliğinin bu anlamların bir araya gelmesiyle oluştuğunu varsayarlar.

Sosyal Psikolojinin Öncüsü Kimdir?

Sosyal psikolojinin öncüsü 1924 yılında yazdığı Sosyal Psikoloji kitabı ile Floyd Henry Allport olarak kabul edilir. 

22 Ağustos 1980’de Amerika’da doğan Allport, kendisi gibi psikolog olan dört kardeşin ikincisidir. Lisans ve doktora eğitimini Harvard Üniversitesinde psikoloji dalında tamamlayan Allport, psikolojinin öncülerinden olan William James’in öğrencisi Edwin Holt ile çalışmalar yürütmüştür. Henry Allport, Kuzey Karolina, Syracuse, Kaliforniya ve Los Altos Üniversitesinde profesörlük yaparak emekli olmuştur. İki evliliğinden üç çocuğu olan Allport 15 Ekim 1979’da Kaliforniya’da ölmüştür.

Allport modern sosyal psikolojinin öncüsüdür. Amerika’da sosyal psikoloji üzerine atıf yapılan ilk tezin yazarı olan Allport, tezinde geniş yankı uyandıran sosyal etki kavramını öne sürmüştür. 1920’lerden itibaren önem kazanan davranışçılık ekolünü takip ederek içgüdü kavramına karşı çıkmış, sosyal davranışta öğrenmenin önemini vurgulamıştır. 

Allport’un 1924 yılında yayınlanan Sosyal Psikoloji kitabı alanda yazılan ilk kaynak değildir. Sosyal Psikoloji adını taşıyan ilk kitaplar 1908 yılında İngiliz psikolog Mcdougall ve Amerikan sosyolog Ross tarafından birbirinden habersiz şekilde yazılan ders kitaplarıdır. Allport, McDougall’ın bireysel yaklaşımını kabul etmiş ancak grup zihni kavramına karşı çıkmıştır. Allport’un Sosyal Psikoloji kitabı sosyal psikolojinin deneysel bir bilim olarak kabul görmesine aracı olmuştur. Davranışçılık ekolünü benimseyen Allport, kitabında sosyal psikolojinin o güne kadar kullandığı gözleme dayalı yöntemler yerine nesnel tepkilere odaklanan deneysel yöntemlere yer vermiştir. Buna örnek olarak Allport’un kendi deneylerine ve sosyal psikolojinin ilk deneyi olarak kabul edilen Triplett’in deneyine yönelik incelemeleri kitapta yer almaktadır.

Uyma, itaat gibi kavramları ortaya atan Allport, kişilik ve tutumların ölçümlerine yönelik çalışmalar yapmıştır. Tutumların ölçülmesinde kullanılan araçların niteliğinden hoşnut olmayan Allport, tutumların niceliğini ortaya koyan yeni bir ölçüm tekniği de geliştirdi.

Sosyal Psikoloji Neden Önemlidir?

Sosyal psikoloji, sosyoloji ve psikolojinin kesişim noktasında olmasına rağmen iki disiplinin kendi özelliklerinden bağımsız görüşler ortaya koyması ve farklı teknikler kullanması nedeniyle önemli bir disiplindir.

Sosyal Psikolojinin Konuları Nelerdir?

Sosyal psikolojinin konuları şunlardır:

  1. Sosyal Etki
  2. Sosyal Biliş
  3. Sosyalleşme
  4. Tutumlar
  5. Benlik
  6. Grup yapısı ve dinamiği

1. Sosyal Etki

Sosyal etki, bireyin tutumu, inancı veya davranışının başka bir bireyin etkisiyle değişmesi olarak tanımlanır. Sosyal etki doğumla başlar. Bebeğin davranışları doğumdan itibaren çevre tarafından şekillendirilir. Bu nedenle bebek sosyalleşerek içinde yaşadığı toplumun kurallarına uymaya başlar. 

Sosyalleşme, sosyal etkinin sadece bir yönüdür. Günlük yaşamda sosyalleşmeyle ilgisi olmayan birçok durum ve davranış başkanın etkisiyle gerçekleşir. Örneğin sokakta ilginç bir ses duyulduğunda herkesin baktığı yöne bakmak bir sosyal etkidir. Spor yapmaktan hoşlanmayan öğrencinin arkadaş grubu ile spora gitmesi de sosyal etkiye bir örnektir. Bazı durumlarda bireyi etkileyecek kişinin ortamda bulunması gerekmez  Örneğin ödev yapmak yerine film izleyen bir öğrencinin ailesine karşı sorumluluk hissederek ödev yapmaya başlaması bu duruma örnek gösterilebilir.

Bireyin içinde olduğu ortamdaki bazı kişi ya da davranışları taklit etme eğilimi vardır. Farkında olmadan yapılan bu davranışlara bukalemun etkisi veya otomatik sosyal etki adı verilir. Örneğin bacak bacak üstüne atmak veya ağlayan birini görünce üzülmek bukalemun etkisidir. Davranışları farklı tür, biçim ve derecelerde etkileyen farklı sosyal etki türleri vardır. 

Sosyal etki türleri şunlardır:

  • Uyma
  • İtaat
  • Kabul etme

2. Sosyal Biliş

Sosyal biliş, insanların çevrelerine ilişkin bilgileri nasıl yorumladıkları, çözümledikleri, anımsadıkları ve kullandıkları ile ilgilidir. Çevresel faktörler nedeniyle oluşan tüm duygu ve düşünceler sosyal biliştir. Örneğin bireyin bir ortamı gergin bulmasına neden olan düşünceleri, okuduğu romana yönelik yorumları ve arkadaşının kıyafeti hakkındaki düşünceleri sosyal bilişe örnek verilebilir.

Biliş kavramı, dışarıdan gelen bilgiyi işleme ve yeniden inşa etme olarak tanımlanır. Zihnimiz dış dünyadan gelen uyarıcıları algı, hafıza ve düşünce gibi bilişsel süreçlerle örgütleyerek biliş haline getirir. Birey günlük hayatta kendisinin veya başkasının duygu, düşünce ve davranışlarını anlamaya çalışması ise sosyal biliş ya da sosyal algı olarak adlandırılır.

Sosyal biliş farklı düşünce süreçleri sonucu ortaya çıkar. Bu süreçler farklı nedenlere bağlı olarak kullanılır. İzlenim oluşturma ve atıfta bulunma yöntemlerinden oluşan kontrollü süreçler, sosyal bilgiyi derinlemesine analiz eder. Öte yandan otomatik süreçler ise olayların ve davranışların sebeplerini araştırırken bireye vakit kazandıran zihinsel kestirme yöntemlerini kullanır. 

3. Sosyalleşme

Sosyalleşme, insanın doğduğu andan başlayarak çevre ile girdiği etkileşim sonucu toplumun kural ve özellikleriyle uyumlu hale gelmesi sürecidir. En yoğun sosyalleşme ilk 10-12 yıl arasında gerçekleşir. Ömür boyu devam eden bu süreç bireyin düşüncelerini ve davranışlarını düzenler. 

İnsanın sosyalleşmesi karmaşık bir süreçtir. Bu nedenle toplumu oluşturan bireyler birbirlerine büyük benzerlikler gösterseler de temel kişisel farklılıklara sahiplerdir. Çevresel ve genetik faktörlerin girdiği karşılıklı etkileşim, sosyalleşme sürecinde kişiyi diğerlerinden ayıran bağımsız özellikleri belirler. Araştırmacılar, insanı biyolojik bir varlıktan sosyal bir birey haline getiren sosyalleşme sürecini farklı bağlamlarda inceler. Sosyalleşme süreci temel olarak iki grupta sınıflandırılır. Bu gruplar zihinsel gelişime ve kişilik gelişimine göre farklı konulardan oluşur.

Sosyalleşme süreci içerisinde incelenen bazı konular şunlardır:

  • Saldırganlık
  • Cinsiyet rolleri
  • Sosyal kimlik
  • Ahlak gelişimi
  • Başarı güdüsü
  • Aşk

4. Tutumlar

Tutumlar, bireyin bir olgu veya nesneyle ilgili duygu, düşünce ve davranışlarını düzenli bir biçimde oluşturan eğilimlerdir. Tutumlar hem sosyal bilişleri hem de davranışları etkiler. Tutumların davranışları etkilemesi farklı faktörlere bağlıdır.

Tutumlar farklı öğrenme süreçleriyle elde edilir. Yeni öğrenmelere bağlı olarak değişim gösterirler ancak erken yaşta elde edilen tutumların değişmesi zordur. Ön yargı olarak da adlandırılan bu tutumlar bireyin davranışlarını düzenleyen temel inançlardır. Olayları değerlendirme ve karar alma süreçlerinde görev alarak düşünce ve davranışlarımızı belirler. Bilinenin aksine ön yargılar her zaman ayrımcılık gibi olumsuz davranışlara neden olmaz. 

Tutumların ana özellikleri şöyledir:

  • Tepki vermeye hazır olmayı içerir.
  • Güdüleme gücüne sahiptir.
  • Durağan olabilirler.
  • Değerlendirme içerirler.

Tutum ve davranış arasındaki ilişki sosyal psikolojinin en sık çalışılan konularındandır. Araştırmacılar bu ilişkiyi incelemek için farklı yöntemler kullanır. Bireyden doldurulması istenen anket biçimindeki tutum ölçekleri veri toplamada en çok kullanılan yöntemdir. Öte yandan doğal gözlem, arşiv araştırmaları ve tepki ölçmeye yarayan elektronik aletler dolaylı yöntemlerdir.

5. Benlik

Benlik kavramı, sosyal biliş çerçevesinde ele alınan bir tür zihinsel şemadır. Kişinin kendisi ile ilgili inanç ve görüşlerini içeren benlik geçmiş deneyimlerden kaynaklanır. Kısaca benlik “Ben nasıl bir insanım?” sorusuna verilebilecek yanıtlardan oluşur. 

Bu açıklamaya göre bir benlik birkaç cümleyle tanımlanabilir. Örneğin iyi bir müzisyen, anne, eş ve öğretmen olmak bir kişinin benlik özelliklerinin arasında gösterilebilir. Benlik kişiden kişiye göre değişebilir. Öte yandan aynı kişi için de durumdan duruma göre farklılık gösterebilir. Önceki örnekte verilen kişinin iyi bir müzisyen olması kişiden kişiye göre değişebilir. Öte yandan kişi, yüksek beceri düzeyine sahip müzisyenlerin arasında kendisini iyi bir müzisyen olarak görmeyebilir.

Benliğin birçok işlevi vardır. Benlik bilgi işleme sürecinde bize yardımcı olur. Sosyal yaşamda ve kişiler arası iletişimi sürdürmeyi sağlar. Benliğini bir nedenden hatırlamayan ya da benliği işlev görmeyen bir kişi hayatını sürdüremez. Buna örnek olarak kim olduğunu, iş yaşamını, inancını, dünya görüşünü, davranış kalıplarını ve ailesine yönelik tüm bilgileri hatırlamayan bir kişi ele alınabilir. Kendisini diğerlerinden ayırt eden özelliklerin farkında olmayan birey sosyal hayata tutunamaz.

6. Grup Yapısı ve Dinamiği

Grup, birden fazla insandan oluşan topluluktur. Öte yandan her topluluk ise grup değildir. Birden fazla insanın oluşturduğu topluluğun grup olarak adlandırılması için karşılaması gereken gerekli ölçüt etkileşimdir. Bir topluluğun etkileşim ölçütünü sağlayarak grup olması, grubun devamını sağlamak için yeterli değildir. 

Grubun devamını sağlamak için gerekli faktörler şunlardır:

  • Karşılıklı bağımlılık ilişkisi
  • Süreklilik
  • Ortak amaç
  • Büyüklük

İnsanlar gruplara farklı nedenlerden dolayı katılır. Aile gibi bazı gruplara doğuştan, sınıf gibi bazı gruplara belirli bir amaç için katılırız. İnsanların gruplara katılmasındaki temel amaç hayatta kalmadır. İnsanın evrimsel süreçlerden kaynaklanan bir gruba dahil olma ihtiyacı vardır. Bu nedenle gruplar insana bir kimlik kazandırır. 

Grup üzerine yapılan çalışmalar grubun aşamalarını, yapısal özelliklerini ve bireye yönelik etkisini ortaya koyar. 1908 yılında McDougall’ın grup zihni kavramı ile başlayan süreçten günümüze kadar bireyin grup ile etkileşimiyle ortaya çıkan duygu, düşünce ve davranışlara yönelik farklı açıklamalar yapılmıştır.

Sosyal Psikolojinin Çalıştığı Diğer Disiplinler Nelerdir?

Sosyal psikolojinin çalıştığı diğer disiplinler şunlardır:

  • Psikoloji
  • Antropoloji
  • Sosyoloji
  • Tarih
  • Ekonomi
  • Siyasal blimler
  • Tıp
  • Genetik
  • Biyokimya
  • Çevresel psikoloji

Sosyal Psikoloji ve Sosyoloji Arasındaki Farklılıklar Nelerdir?

Sosyal psikoloji ve sosyoloji arasındaki farklılıklar şunlardır:

  • Sosyoloji topluma ve toplumun içindeki büyük gruplara odaklanır ancak sosyal psikoloji bireylere ve sosyal faktörlerin davranış üzerindeki etkisine odaklanır.
  • Ölçüm araçları birbirinden farklıdır.
  • Farklı disiplinler ile çalışırlar.

Sosyal Psikoloji ve Sosyoloji Arasındaki Benzerlikler Nelerdir?

Sosyal psikoloji ve sosyoloji arasındaki benzerlikler şunlardır:

  • İnsan ve sosyal çevre etkileşimini incelerler.
  • Deney ve gözleme dayalı teknikler kullanılır.
  • Multidisipliner yapıya sahiplerdir.
  • İstihdam alanları benzerdir.

Sosyal Psikoloji ve Klinik Psikoloji Arasındaki Farklılıklar Nelerdir?

Sosyal psikoloji ve klinik psikoloji arasındaki farklılıklar şunlardır:

  • Sosyal psikoloji ve klinik psikoloji çalışma alanları birbirinden farklıdır.
  • Sosyal psikoloji çevre insan ilişkisini, klinik psikoloji bireyin düşünce ve davranışlarındaki bozulmaları inceler.
  • Farklı ölçme araçları kullanılır.
  • İş alanları birbirinden farklıdır.

Sosyal Psikoloji ve Klinik Psikoloji Arasındaki Benzerlikler Nelerdir?

Sosyal psikoloji ve klinik psikoloji arasındaki benzerlikler şunlardır:

  • Psikoloji biliminin yöntemleri kullanılır.
  • Farklı disiplinlerle birlikte çalışabilir.
  • Temel psikoloji eğitimleri ortaktır.

Sosyal Psikoloji ve Kişilik Psikolojisi Arasındaki Farklılıklar Nelerdir?

Sosyal psikoloji ve kişilik psikolojisi arasındaki farklılıklar şunlardır:

  • Kişilik psikolojisinin çalışma alanı ile sosyal psikolojinin ilgilendiği konular farklıdır.
  • Sosyal psikologlar bireyin çevre ile etkileşimini, kişilik psikologları özel içsel fonksiyonları ve kişiler arası farklılıkları çalışır.
  • Sosyal psikoloji, sosyal süreçleri anlatırken bireyin özelliklerine vurgu yapar ancak kişilik psikolojisi ortamın özelliklerine vurgu yapar.

Sosyal Psikoloji ve Kişilik Psikolojisi Arasındaki Benzerlikler Nelerdir?

Sosyal psikoloji ve kişilik psikolojisi arasındaki benzerlikler şunlardır:

  • Psikolojinin yöntemlerini paylaşırlar.
  • Konu olarak insanı odak alırlar.
  • Eğitim süreçleri benzerdir.

Sosyal Psikoloji ve Bilişsel Psikoloji Arasındaki Farklılıklar Nelerdir?

Sosyal psikoloji ve bilişsel psikoloji arasındaki farklılıklar şunlardır:

  • Bilişsel psikoloji çalışma alanları ile sosyal psikolojinin kapsamı farklıdır.
  • Sosyal psikoloji toplum ve birey ilişkisini incelerken bilişsel psikoloji algı, dikkat ve hafıza gibi zihinsel süreçleri inceler.
  • Araştırma araçları farklıdır.
  • İş alanları birbirinden farklıdır.

Sosyal Psikoloji ve Bilişsel Psikoloji Arasındaki Benzerlikler Nelerdir?

Sosyal psikoloji ve bilişsel psikoloji arasındaki benzerlikler şu şekilde sıralanabilir:

  • İkisi de psikolojinin bilim dalıdır.
  • Araştırma yöntemleri benzerdir.
  • İnsanı konu edinirler.
  • Temel psikoloji eğitimleri benzerdir.
Eğitim Danışmanımız ile iletişime geç.
Hemen Ara
+90 850 840 54 37
Whatsapp ile destek al
İletişime geçmek için tıkla
Menüyü Kapat