Sinopsis Nedir?
Genel Kültür Yazıları

Sinopsis Nedir?

Sinopsis, diğer adıyla tümbakış, sinemada dizi, film, reklam ya da belgesellerin senaryosunun özeti niteliğindeki metinlerdir.

Sinopsis, senaryonun olay akışını özetler. Sinopsiste karakterler ve olayların nedeni ile ilgili detaylı bilgi verilmez. Sinopsis yazıldıktan sonra tretman ve ardından senaryo yazılır.

Sinopsis kelimesi; sanat, eğitim ve bilim gibi alanlarda da kullanılan bir terimdir ve "konunun tamamına kısa bir bakış" anlamına gelir. Sinopsis, daha çok sinemada kullanılan bir kavramdır.

Sinopsis Ne Demektir?

Sinopsis, Yunancadaki sýnopsis kelimesinden Türkçeye geçmiş olup “topluca göz atma, özet” demektir. Sinopsis, kısaca “filmin kısa özeti” anlamına gelir dolayısıyla sinopsiste eserin konusu ile ilgili detay bilgi verilmez.

Sinopsis genellikle filmler, diziler, kitaplar, oyunlar gibi sanatsal eserler için hazırlanan kısa bir özet metnidir. Sinopsis, eserin ana fikrini, karakterlerin temel özelliklerini, olay örgüsünü, temaları ve genel tonunu yansıtır.

Sinopsiste eserin tamamı anlatılmaz ancak okuyucuya eserin genel hatları hakkında fikir verilir. Sinopsis, eser hakkında merak uyandırmak, ilgi çekmek ve insanları eseri izlemeye, okumaya veya deneyimlemeye teşvik etmek için kullanılır.

Sinopsisin Özellikleri Nelerdir?

Sinopsisin özellikleri şunlardır:

  • Film, dizi ya da belgesel senaryosunun özeti niteliğindedir.
  • Karakterler ve olayların gerçekleşme nedenine ilişkin çok detaylı bilgi verilmez.
  • Sinopsiste karakterlerin ismi, yaşı ve kişilik özelliği gibi temel bilgilerin dışında detay yazılmaz.
  • Betimleme yapılmaz.
  • A-4 kağıdına 1-3 sayfa arasında olacak şekilde yazılır.
  • Sinopsis, senaryoyla ilgili kafa karıştırıcı unsurlar içermemelidir.
  • Sinopsiste diyaloglara yer verilmez.
  • 12 punto kullanılır.
  • Yazı fontu olarak Times New Roman, Arial gibi klasik stiller tercih edilir.
  • Sinopsis, geniş zaman eki ile yazılır.
  • Giriş, gelişme ve sonuç kısımlarına sahiptir.
  • Sinopsis yazarken dil bilgisi kurallarına uyulur.

Sinopsis Ne İşe Yarar?

Sinopsis; senaryonun taslak halini çıkarmayı sağladığı için senaryoyu ve tretmanı kolay bir şekilde yazma noktasında işe yarar. Sinopsis, yazara hazırlayacağı senaryo ile ilgili bir yol haritası oluşturur.

Sinopsis sayesinde senaristler ana öyküyü oluşturmuş olur. Böylece tretmandaki ve senaryodaki yan öyküleri oluşturmak için önemli bir adım atmış olur.

Sinopsis, yapımcılara senaryonun en etkili şekilde ulaştırılması noktasında da işe yarar. İyi bir sinopsis yazarak yapımcıların dikkatini çekmek ve senaryonun filme çekilmesini sağlamak mümkündür.

Sinopsis Nasıl Yazılır?

Sinopsis şu şekilde yazılır:

  • Sinopsis, geniş zaman eki kullanılarak yazılır.
  • Senaryonun ana konusunu içerecek şekilde yazılır.
  • Yan öykülere yer verilmeden yazılır.
  • Sinopsis, karakterler ve hikaye ile ilgili detay bilgi verilmeden yazılır.
  • 1-3 sayfa olacak şekilde yazılır.
  • Sinopsis, diyaloglara yer vermeden yazılır.
  • Sinopsis, okuyucunun senaryonun konusu ile ilgili aklında soru işareti bırakmadan yazılır.

Sinopsis Yazarken Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

Sinopsis yazarken dikkat edilmesi gerekenler şunlardır:

  • Sinopsis yazarken detay bilgi vermekten kaçınılmalıdır.
  • Sinopsis, yalnızca ana öyküyü aktarmalıdır.
  • Karakterin yaşı ve kişiliği gibi temel bilgilerin dışında ek bilgi yer almamalıdır.
  • Sinopsis yazarken konuyu net bir şekilde aktarmaya dikkat edilmelidir.
  • Sinopsis, filmin/dizinin konusunu yansıtacak şekilde en öz haliyle yazılmalıdır.
  • Sinopsis, A-4 kağıdına 1-3 sayfa aralığında olacak şekilde yazılmalıdır.
  • Sinopsiste diyaloglara yer verilmemelidir.
  • Sinopsis yazarken 12 punto ve sade yazı stilleri tercih edilmelidir.
  • Sinopsis, Times New Roman veya Arial gibi yazı fontları kullanılarak yazılmalıdır.
  • Sinopsis, geniş zaman eki kullanılarak yazılmalıdır.

 

 

Sinopsisin Uzunluğu Ne Kadar Olmalıdır?

Sinopsisin uzunluğu, filmin türüne, hikayenin karmaşıklığına ve alıcının beklentilerine bağlı olarak değişebilir. Ancak genel olarak sinopsis, bir A-4 kağıdında 1 ila 3 sayfa arasında yazılmalıdır. Sinopsis, 12 punto yazılmış olsa bile, ortalama 500 kelime içermelidir.

Sinopsis, filmin temel özelliklerini kısaca özetlemesi için 1 sayfayı geçmemelidir, ancak bazı durumlarda 2 ya da 3 sayfa olabilir. Bununla birlikte, uzunluğunun okuyucunun dikkatini dağıtmayacak kadar kısa ve öz olması önemlidir.

Sinopsis Ne Hakkında Bilgi Vermez?

Sinopsis; karakterlerin davranışlarının ardındaki motivasyon, mekan tasviri, olayların altında yatan nedenler gibi alanlarda bilgi vermez. Sinopsis yalnızca ana öykünün özeti niteliğinde olduğundan diyaloglar da sinopsiste yer almaz.

Sinopsiste kamera hareketleri ve karakterlerin hangi sahnede hangi hareketi yaptığı gibi detaylar da yer almaz. Sinopsis yazarken öykü ana hatlarıyla özetlendiği için yan öyküler hakkında da bilgi verilmez. Ancak bu bilgiler tretmanda verilebilir.

İyi Sinopsisler Yazmak için Yapılması Gerekenler Nelerdir?

İyi sinopsisler yazmak için yapılması gerekenler şunlardır:

  • Öykünün reklam için mi bir film/dizi için mi yazıldığı net olmalıdır.
  • Öykünün senaryoya aktarılmasının ardındaki motivasyon belirlenmelidir.
  • Öykünün temelde hangi mesajı vereceğine karar verilmelidir.
  • İyi bir sinopsis yazmak için ana konu net bir şekilde anlatılmalıdır.
  • Sinopsis, okuyucunun aklında soru işareti bırakmayacak şekilde yazılmalıdır.
  • İyi bir sinopsis, senaryonun filme çekmeye değer bir metin olduğunu kanıtlamalıdır.
  • Sinopsiste ele alınan konu bir mesaj içermelidir.
  • Sinopsis özgün bir şekilde yazılmalıdır.

Reklam Sinopsisi Nedir?

Reklam sinopsisi, reklam filmlerinin konusunu özetleyen metinlerdir. Reklam sinopsisi, reklam filminin konusunu en öz şekilde aktaran bir metindir.

Reklam sinopsisi ile reklamda verilecek mesaj da belirtilir. Reklam sinopsisi, reklam senaryosunun oluşturulması noktasında işe yarar.

Sinema Sinopsisi Nedir?

Sinema sinopsisi, bir sinema filminin konusunu özetleyen ve öyküyü ana hatlarıyla belirten metindir. Sinema sinopsisinde yan öyküler, olayların altında yatan nedenler, karakterlerin davranışlarının ardındaki motivasyonlar, diyaloglar gibi detaylara yer verilmez.

Sinopsis Örnekleri Nelerdir?

Sinopsis örnekleri, bir senaryonun ana hatlarını belirten ve kısa özetlemeler içeren metinlerdir. Bu örnekler, senaryo yazımına yeni başlayanlar için faydalı bir kaynak olabilir. Bir sinopsis örneği, senaryonun konusunu ve karakterlerini açıklayarak hikayenin genel hatlarını ortaya koyar.

Örneğin, "The Matrix" filminin sinopsisi şöyle olabilir:

"Neo adlı bir yazılım uzmanı, gizemli bir hacker grubu tarafından yönlendirilir ve gerçek dünyanın aslında Matrix adlı bir bilgisayar programı tarafından yönetildiğini öğrenir. Neo, gerçek dünyada karşılaştığı zorluklara rağmen Matrix'i durdurmak için mücadele eder."

Bu örnek, filmin konusunu ve ana karakterinin adını, Neo'yu belirtiyor ve hikayenin genel çizgilerini özetliyor.

Bir diğer örnek olarak, "The Shawshank Redemption" filminin sinopsisi şöyle olabilir:

"Andy Dufresne, karısını ve sevgilisini öldürmekle suçlanır ve ömür boyu hapis cezasına çarptırılır. Hapishanede, Red adında bir mahkumla arkadaşlık kurar ve aynı zamanda bir kitaplık projesine liderlik eder. Andy, cezaevindeki hayatını yeniden inşa etmeye çalışır ve aynı zamanda kendini temize çıkarmak için çaba gösterir."

Bu örnek, filmin konusunu, ana karakterinin adını, yan karakteri olan Red'i ve hikayenin temel olaylarını özetliyor.

Kısa Sinopsis Örneği

Selim; 30 yaşında, Aksoy Hastanesi’nde muhasebe müdürlüğü yapmaktadır. Bir sitede tek başına yaşamaktadır. Çevresinde, komşuları Kenan ve Fikret’ten başka kimse yoktur. Çalıştığı hastanenin sahibi olan emekli Albay Mustafa Aksoy’un baskılarından dolayı yoğun bir iş temposu vardır ve bu yüzden kişisel yaşantısına zaman ayıramaz. Selim’i işe sıkı sıkı bağlı kalmasındaki tek sebep ise aynı hastanede doktor olan Işıl’dır. Selim, Işıl’ı uzun zamandır sevmektedir fakat bir türlü içini ona açamaz. Ne yapacağını, ona nasıl yaklaşacağını bilmemektedir. Bu konuda onun yardımına komşusu Fikret koşar. Fikret; yıllar önce aynı durumu kendinin yaşadığını, izlediği yol sayesinde amacına ulaştığını söyler. Selim’e de aynı yolu izletmek adına, yıllar önce yaptığı şeyleri taktik olarak anlatmaya ve bire bir uygulatmaya başlar.

Selim’in, Işıl konusunda bir de rakibi vardır, hastanenin başhekimi Ali. Başhekim olmanın avantajını sonuna kadar kullanan ve gayet açık bir şekilde Işıl’a ilgisini belli eden Ali, Selim’e göre daha avantajlıdır. Fakat Ali, Işıl’dan beklediği ilgiyi bir türlü göremez.

Diğer yandan Selim’in komşusu olan Kenan aynı sitede oturduğu Ece’den hoşlanmakta ve kendi yöntemleri ile kıza yaklaşmaya çalışmaktadır. Ece aynı zamanda Albay Mustafa’nın kızıdır ve özel bir üniversitede hukuk okumaktadır.

Kenan’ın güvenlik olarak çalıştığı restoranda, Işıl ile bir akşam yemeği ayarlayan Selim beklediği fırsatı bulur. Fikret’ten gündüz aldığı taktikleri uygulamaya çalışır.

Fikret ise o akşam eski aşkı Selda ile karşılaşır. Selda, Işıl’ın annesidir. Fikret, Selim’e uygulatmaya çalıştığı taktikleri zamanında Selda’nın üzerinde uygulamıştır.

Fikret yıllar önce bırakıp gittiği aşkıyla karşılaşmış, Selim ise Işıl’la bir yemekte baş başa kalabilmiştir.

Uzun Sinopsis Örneği

Ekrem, 20’li yaşların sonundadır. İlkokul öğretmenidir. Sevgilisi Didem ile 3 senedir yolunda giden bir ilişkisi vardır. Didem’in ablası Berna, kocasından olaylı bir şekilde boşanmış, çocukları Yiğit’in velayetini almıştır ve babasına çocuğu göstermemektedir. Bunun sebebi de çocuğun babasının uyuşturucu bağımlısı olmasıdır. Yiğit’in bir de dedesi vardır; Faruk.

Faruk torunu ile görüşmek istemekte fakat Berna buna asla müsaade etmemektedir. Torunuyla bir türlü görüşemeyen Faruk, Didem ile ilişkisi olduğunu bildiği Ekrem’den bu konuda yardım ister. Yiğit aynı zamanda Ekrem’in okuldaki öğrencisidir.

Ekrem, Yiğit ile okuldan birlikte çıkıp kendi evlerine giderler, bu durumdan istifade Ekrem’in haber vermesiyle Faruk da evine gelir. Ekrem dede-torunun baş başa kalması için evden bir süreliğine ayrılır. Eve geri döndüğünde, evde kimse yoktur. Biraz bekledikten sonra dışarı çıkıp Faruk ve Yiğit’i arar ama bulamaz. Eve geri döner. Biraz sonra Didem de orada olur, Ekrem birkaç dakikalığına dışarı çıktığını geri döndüğünde Yiğit’i evde bulamadığını söyler. Hemen polise haber verirler.

3 gün sonra Yiğit’in deniz kenarına vurmuş cesedi bulunur. Polisin ilk bulgularına göre olay tecavüzdür ve cinayet şüphesi de oldukça yüksektir. Cesedinin bulunmasının ardından, çevre kamera görüntüleri izlenir ve Yiğit’in en son Ekrem ile okuldan çıkarken görüldüğü anlaşılır. Bunun üzerine Ekrem hemen gözaltına alınır. Fakat delil yetersizliğinden serbest bırakılır.

Ekrem, Didem’e tüm olan bitenleri, kendisinin masum olduğunu anlatır. Fakat Didem, Ekrem’e inanmaz ve kesin olarak yollarını ayırır.

Didem, avukat arkadaşı Mine’nin yardımıyla Savcı Alper ile tanışır. Mine ve Alper, pedofili ve çocuk cinayetleri davalarına çoğu zaman beraber bakan iki hukukçudur ve bu olayda da Didem’i yalnız bırakmayacaklardır.

Mine, Ekrem’e aşıktır. Ekrem’i bu davada aklattırıp onun gönlüne girmek Mine’nin tek isteğidir.

Olaylardan kısa süre sonra Faruk, ortaya çıkar ve Ekrem’e gelir. Evde torunuylayken, kendisine bir telefon geldiğini ve karısının komşusuyla kavga ettiğini, bu yüzden ivedi bir şekilde eve gittiğini söyler. Olayların hiçbirinden haberi olmadığını da ekler. Ekrem işin içinden çıkamayacağını anlayınca liseden beri arkadaş olduğu polis arkadaşı Filiz’den yardım ister, durumu tüm detaylarıyla anlatır. Filiz bu konu üzerinde çalışacağını ve ona yardım edeceğini söyler.

Didem ve ablası Berna, Ekrem’e dava açarlar. Ekrem bu sırada Filiz ile iş birliğine başlamıştır. Filiz’in ilk araştırmalarından çıkan sonuç: Çocuğun tecavüze uğradığı, boğularak öldürüldüğü fakat üzerinde sperm ve tükürük izine rastlanmadığıdır.

Ekrem, Faruk’tan aldığı bilgiler doğrusunda Berna’nın kocası Fuat’ı bulurlar. Fuat, Berna’yı tehdit ettiğini, Yiğit’i dövdüğünü itiraf eder fakat o gün uyuşturucu komasında olduğunu söyler. Böylelikle Ekrem için şüpheli sayısı ikiye çıkar.

Olaylar seyrederken Mine, Ekrem’e gelir ve kendisine inandığını, davadan vazgeçmesi için Didem konuştuğunu başarılı olamayınca, birlikte çalıştığı bir savcı olan Alper’i tavsiye ederek davaya müdahil ettiğini söyler. Bu sırada Mine, Ekrem’e samimi davranışlarda bulunur ve ona olan aşkını itiraf eder. Ekrem bu duyduklarına inanamaz, kendisinin eski sevgilisinin arkadaşı olduğunu ve bu söylediklerinden sonra onu tekrar görmek istemediğini söyler.

Bu olaydan sonra Ekrem, Filiz’den, Alper ve Mine’nin dava geçmişlerini araştırmasını ister. Filiz’in araştırmasına göre Savcı Alper ve Avukat Mine bugüne kadar aynı olaya benzeyen 6 davaya bakmıştır. 5 davaya gönüllü, 1 davaya ise parayla bakmıştır. Mine, para ile baktığı davayı kaybetmiş, diğer davaları ise kazanmıştır. Ekrem, Filiz’den, kaybettiği davayı da araştırmasını, gerekirse davacılarla konuşmak istediğini söyler. Filiz ve Ekrem artık tamamen yeraltı çalışmaları yaptığı için tüm delil ve işine yarayacak bilgileri yasa dışı sağlamaktadır. Davacı olan aile ile de bir görüşme yaparlar. Ailenin anlattığına göre Mine oldukça başarısız ve hiçbir şeyden anlamayan bir avukattır, göz göre göre suçluyu aklamış, hatta inanılmaz bir şekilde buna ekstra bir çaba gösterdiğini iddia etmişlerdir. Davanın henüz kapanmadığını, Mine ile de çalışmaktan vazgeçtiklerini ve bir sonraki duruşmada bu işi çözeceklerine inandıklarını söylerler. Ekrem daha sonra diğer aileler de görüşür ve tüm bu davalarda Mine-Alper ikilisinin olduğunu öğrenir.

Mine ve Alper son olaylar ile birlikte Ekrem’in şüphesini üstlerine çekerler. Ekrem bir plan yapar; planı şöyledir: Filiz’in çocuğunu, Alper’in üzerine gönderecek ve çocuk kaybolduğunu ve kendisine yardım etmesini Alper’e söyleyecektir.

Ekrem bu planı uygulamadan önce son kez Didem’in yanına gider, şüphelerini, bulduğu bulguları ve kurduğu planı anlatır. Eğer kendisiyle gelirse her şeyi anlayacağını ve suçsuz olduğunu kanıtlayacağını söyler.

Didem’i de yanına alan Ekrem, Filiz’le planına başlar. Filiz’in 12 yaşındaki çocuğu Yağmur, Alper’in karşısına çıkar ve kaybolduğunu söyler ve kendisine yardım etmesini ister. Alper, Yağmur’u arabasına alır ve yola çıkar. Ekrem, Filiz ve Didem gizlice takibe başlarlar.

Alper ve Yağmur denize yakın, ıssız bir yerde müstakil bir evin önüne gelirler ve eve girerler. Diğerleri de hızlı bir şekilde arabayı evin önüne çekerler ve camdan içeri girerler. İçeri girdiklerinde Alper, Yağmur’a tecavüz etmeye çalışmaktadır. Yani Alper sosyopat bir pedofilidir. Bu sırada Ekrem’e olaya engel olmak için Alper’in üzerine atlar, ikisinin arasında bir hengame başlar. Filiz kızının yanına gitmek isterken diğer odadan çıkan Mine, Filiz’i vurur. Herkes donup kalmıştır. Mine silahı Ekrem ve Didem’e doğrultur ve anlatmaya başlar.

Ekrem’e olan aşkını Didem’in bilmesine rağmen onunla sevgili olduğunu, bu yüzden bir intikam yemini ettiğini söyler. Psikolojik bozukluklarını ve çocuklara ilgisi olduğunu bildiği Alper’i; Yiğit’i öldürtmek ve Didem’e acı çektirmek için kullandığını söyler. Bir çocuğa tecavüz etmek ise Alper’in işine gelmiştir. O zaten hasta ruhlu bir adamdır.

Mine’nin planı şöyledir: Alper, Ekrem’in evinde Yiğit’e tecavüz edecek, olay anlaşılınca Ekrem, Alper’in suç ortağı gibi gözükecek, Didem ile Ekrem ayrılacak, Didem ve yeğeni de bir ömür boyu bu acıyla yaşamak zorunda kalacaktır. Fakat Berna’nın aniden eve gelmesiyle plan rayından çıkmış, Mine her şeyi tek başına yapmak zorunda kalmıştır.

Eve gelince önce çocuğu boğarak öldürüp sonra tecavüz bulgularını oluşturduğunu ve cesedi denize attığını anlatır. Alper’i de savcı olarak bu davaya müdahil edip tüm kontrolü sağlamak istediğini söyler. Zaten diğer davalarda da çocuklara asıl tecavüz eden kişinin Alper olduğunu da itiraf eder.

Tam bu sırada Mine, indirdiği silahı Didem’e doğrultur, bunu gören Ekrem, Didem’in önüne geçer ve “beni vur” der ve Mine, Ekrem’e 3-4 el ateş eder. Bu sırada yer yatan Filiz, Mine’yi sırtından vurur. Mine ölür ve Alper bu sırada arabasına atlayarak kaçar. Filiz ve Ekrem ölmüştür. Tüm bu olanlarla birlikte şoka giren Didem, bir çocuk ağlaması sesiyle kendine gelir. Kafasını çevirdiğinde yerde ağlamakta olan Yağmur’u görür. Çocuğu yerden kaldırır, kucağına alıp, dışarı çıkar. Kucağında Yağmur ile etrafı izler.

Tretman Nedir?

Tretman, diğer adıyla geliştirim senaryosu; film ve dizilerin konusunun detaylı bir şekilde yazıldığı metinlerdir.

Tretman, sinopsisin genişletilmiş halidir ve olay akışları burada daha detaylı bir şekilde ele alınır. Ancak tretmanda diyalog yoktur ve bu yüzden tretmanı “diyalogsuz senaryo” olarak tanımlamak mümkündür.

Sinopsis ve Tretmanın Farkı Nedir?

Sinopsis ve tretmanın farkı şudur: Sinopsis, filmin/dizinin ana öyküsünü özetlerken tretman yan öykülerin de özetlendiği bir metindir. Dolayısıyla sinopsis, tretmana göre daha kısadır. Tretman, filmin nasıl çekileceğine dair ipuçları verirken sinopsisten böyle bir çıkarım yapmak pek mümkün değildir.

Ancak hem tretman hem de senaryo diyaloglara yer vermez ve öykünün özeti niteliğindedir. İki metin, bu açıdan benzerlik gösterir. 

Senaryo Nedir?

Senaryo, bir film, dizi, reklam veya belgesel gibi bir yapıtın hikayesini anlatan ve yapımın çekim sırasını belirleyen bir metindir.

Senaryo, karakterlerin diyaloglarını ve sahne talimatlarını içerir ve tüm hikayenin belli bir sıra dahilinde anlatımını sağlar.

Ayrıca senaryo, yapımın önemli detaylarını içerir, örneğin, mekan ve zaman gibi. Senaryo, yapımcıların, yönetmenlerin, oyuncuların ve diğer tüm ekip üyelerinin yapımın birlikte çalışmasını sağlamak için ortak bir rehber olarak kullanabilecekleri bir kaynaktır.

Senaryo Yazarlığı Nedir?

Senaryo yazarlığı; dizi, film, belgesel, reklam gibi yapımların karakterlerini, diyaloglarını ve olay örgüsünü belirleyerek yazıya dökmektir.

Eğitim Danışmanımız ile iletişime geç.
Hemen Ara
+90 850 840 54 37
Whatsapp ile destek al
İletişime geçmek için tıkla
Menüyü Kapat