Eğitimde Kalite Üniversitelere mi Bağlıdır?
Eğitimde kalite, bir ülkenin geleceğini belirler. Eğitim, geleceğe yapılacak en büyük yatırımdır. İnsanlarını doğru eğiten ülkelerin, çok zor durumların içerisinden dahi kolaylıkla sıyrıldıkları görülmüştür. Örneğin, birinci dünya savaşının ardından çok ağır şartlarda ateşkes antlaşmaları imzalayan Almanya, eğitimli nüfusu sayesinde kısa sürede toparlanarak ikinci dünya savaşının baş aktörü olacak kadar güç kazanmıştır. Almanya, güçlenme konusundaki bu başarısını kaliteli olarak yetiştirilmiş insanlarına borçludur.
İçindekiler
Eğitimde Kalite İçin Temel ve Lise Eğitiminin Yeri
Eğitim pek çok basamakla parçalara ayrılmıştır. Bunlar kabaca temel eğitim, lise eğitimi ve yüksek eğitim yani üniversite eğitimi olarak sınıflandırılabilir. Temel eğitim her ne kadar ülkemizdeki eğitimde fırsat eşitsizlikleri söz konusu olsa dahi çoğu okulda benzer kalitelerde gerçekleştirilmektedir. Öğrenciler lise eğitimlerine başlamadan önce sınavlara tabi tutularak seviyeleri tespit edilir ve bu seviyelere göre eğitim alacakları okullara yönlendirilirler.
Yüksek puanlar elde eden öğrenciler nispeten daha kaliteli eğitimler alırlarken düşük puanlı öğrenciler meslek liselerinin yolunu tutmaktadır. Bazı liseler arasında ciddi kalite farkları bulunsa da kalite konusundaki makasın tamamen açıldığı yer liseler değildir. Netice itibariyle gösterilen dersler ve müfredatlar meslek liseleri haricinde hemen hemen aynıdır.
Üniversitelerin Eğitim Kalitesindeki Rolü
Üniversiteler öğrencilerin hayata hazırlanıp nitelik kazandıkları son eğitim basamağıdır. Üniversiteler yine aynı şekilde, öğrencilerin bir bilim dalına yönelik yüksek miktarda bilgiler edindiği, meslek öğrendiği, hayatının geri kalanında kullanacağı beceriler kazandığı yerdir. Ülkemizde yaşayan insan profilinin eğitilmişlik seviyesine son dokunuşların yapıldığı üniversiteler okullarını tamamlayıp topluma dahil olacak insanların kalitesini doğrudan doğruya etkilemektedir. Ülkedeki eğitilmiş nüfusun kalitesini belirleyen bu etki ülkemizdeki eğitimin de kalitesini net olarak yansıtmaktadır.
Geniş laboratuvar imkanları bulunan, büyük kütüphanelere sahip, yurt dışı imkanları sayesinde öğrencilerinin farklı disiplinlerde eğitimler almalarını sağlayan üniversitelerin mezunları hayatlarına yeni ufuklar kazanmış olarak başlamaktadırlar. İmkanlar konusunda yetersiz olan üniversite mezunları ise lisede aldıkları eğitimin üzerine çokta bir şey koyamamaktadır. Dolayısı ile her ne kadar kaliteli temel eğitim de alınmış olsa, her ne kadar kaliteli bir eğitim kadrosuna sahip lise öğrenimi de görülmüş olsa eğitim sisteminin çıktısını oluşturan insanların kalitesini üniversiteler ve üniversitelerin imkanları belirlemektedir.