Atatürk’ün Eğitim Hayatı
Genel Kültür Yazıları

Atatürk’ün Eğitim Hayatı

Atatürk’ün eğitim hayatı, onun kişiliğini ve düşünce yapısını oluşturan en önemli faktördür. Eğitim hayatı boyunca Atatürk, ders aldığı öğretmenlerden de oldukça etkilenmiş ve ileride yaptığı tüm devrimler neticesinde, öğretmenlerine olan övgülerini eğitim ile ilgili sözlerinde belirtmiştir.

Atatürk eğitim hayatı ilgili anılarında da öğretmenlerin kıymetinden sıkça bahsetmiştir. Atatürk’ün eğitim hayatı, Osmanlı'nın son yıllarında kurulan modern eğitim kurumlarında başlamış, askeri okullar ile de devam etmiştir.

Atatürk’ün Eğitim Hayatı Kısaca Nasıldır?

Atatürk'ün eğitim hayatı kısaca şu şekildedir:

  • Şemsi Efendi Mektebi (İlkokul)
  • Selanik Mülkiye Rüştiyesi (Ortaokul)
  • Selanik Askeri Rüştiyesi (Ortaokul)
  • Manastır Askeri İdadisi (Lise)
  • Harp Okulu (Üniversite)
  • Harp Akademisi (Kurmaylık eğitimi)

Atatürk’ün Eğitim Hayatı Nasıl Başladı?

Mustafa Kemal Atatürk’ün eğitim hayatı ilkokul ile başlamıştır.  Eğitim çağına geldiğinde Atatürk'ün annesi ve basası, okul seçme konusunda aralarında küçük bir tartışma da yaşamıştır. Mustafa Kemal Atatürk'ün annesi dindar ve geleneksel eğitime bağlı bir kadındır. Oğlunu, mahalle mektebine göndererek dini bir eğitim almasını istemiştir. Atatürk'ün babası ise modern eğitim yöntemlerinin olduğu bir okula gitmesini savunmuştur.

Mustafa Kemal'in çocukluk yıllarında ülkede, Osmanlı eğitim sistemi vardır ve bu sistemde ikilik hakimdir. Yüzyıllardır devam eden ve dini eğitimler veren medreselerin yanında Batılı tarzda eğitim veren yeni eğitim kurumları da bulunmaktadır. Atatürk'ün babası Ali Rıza Bey, hanımını kırmadan sorunu bu şekilde çözmüştür. Küçük Mustafa'yı önce adet olduğu üzere dini eğitim veren mahalle mektebine kaydettirmiş daha sonrasında Batılı tarzda eğitim veren Şemsi Efendi Mektebi'ne yazdırmıştır. Böylece Atatürk’ün eğitim hayatı başlamıştır.

Bu okula yazıldıktan kısa bir süre sonra babasını kaydeben Mustafa Kemal, annesi ve kardeşleri ile birlikte Selanik'e yakın bir bölgede bulunan Langaza'ya, dayısının yanına taşınır. Bir süre burada yaşayan Mustafa Kemal, eğitimine devam etmek üzere teyzesinin yanına, Selanik'e geri döner. Burada Selanik Mülkiye Rüştiyesine kaydını yaptırır.

Buradan da kısa süre sonra ayrılan Mustafa Kemal, ailesinden gizlice askeri okul sınavlarına girer ve kazanır. Daha o yaşlarda niyeti asker olmak, o zamanlar dahi farkında olduğu devrimsel bakış açısını hayata geçirmektir. Sınavları kazanan Mustafa Kemal, Selanik Askeri Rüştiyesine kaydını tüm karşı çıkmalara karşı yaptırır.

Atatürk’ün Askeri Okullardaki Eğitim Hayatı

Selanik Askeri Rüstiyesinde 1893 senesinde ve henüz 12 yaşında başlayan Atatürk'ün askeri eğitim hayatı, 1896 senesinde lise düzeyinde bir okul olan Manastır Askeri İdadisine başlamısı ile devam etti. 1905 yılında kurmay yüzbaşı olarak Erkan-ı Harbiye Mektebinden (bugünkü adıyla Harp Akademisi) mezun oldu.

Atatürk’ün Eğitim Hayatındaki Öğretmenleri Kimlerdir?

Atatürk’ün öğretmenleri şu kişilerdir:

  • İlk öğretmeni Şemsi Efendi
  • Kemal ismini öneren, matematik öğretmeni Yüzbaşı Mustafa Bey
  • Manastır Askeri İdadisinde tarih öğretmeni Mehmet Tevfik Bey
  • Harp Okulundaki Fransızca öğretmeni Necip Asım Bey

Atatürk’ün Eğitim Hayatı ile İlgili Kendi Yazdığı Anıları

Mustafa Kemal Atatürk eğitim hayatı ile ilgili birçok anısını kaleme almıştır. İlkokul dönemine geldiğinde annesi ve babası arasındaki küçük tartışmayı ve babasının meseleyi nasıl çözdüğünü yine kaleme alarak anlatmıştır.

“Çocukluk dönemime ait ilk anımsadığım şey okula gitmek konusudur. Bundan dolayı annem ile babam arasında şiddetli bir çatışma bulunuyordu. Annem, mahalle mektebine beni kaydettirmek istiyor, babam ise yeni açılan Şemsi Efendi okuluna gitmem de ısrar ediyordu. Nihayetinde babam işi ustalıkla çözdü. İlk olarak bilinen törenle mahalle mektebine başladım, böylelikle annemin gönlü olmuş oldu. Birkaç gün sonra da babam beni, mahalle mektebinden alarak Şemsi Efendi Okuluna yazdırdı.”

Askerlik mesleğine nasıl ilgi duyduğunu ve askeri okula nasıl girdiğini de şöyle anlatmıştır:

“Evimizin yanı başında Binbaşı Kadri Bey isminde biri yaşıyordu. Oğlu, askeri rüştiyeye gidiyordu. Askeri okul kıyafeti giyiyordu. Ben de böyle kıyafet giymeye çok heves ediyordum. Sonraları sokaklarda subaylar görüyor onlara da özeniyordum. Asker olmak için askeri rüştiyeye girmem gerektiğini fark ettim. O günler de annem de Selanik’e gelmişti. Askeri rüştiyeye gitmek istediğimi ona söylemiştim. Annem, askerlikten çok korkardı. Asker olmama kesin bir dille karşı geldi. Sınavı zamanı ona belli etmeden kendi kendime rüştiyenin imtihanına girdim.”

Eğitim Danışmanımız ile iletişime geç.
Hemen Ara
+90 850 840 54 37
Whatsapp ile destek al
İletişime geçmek için tıkla
Menüyü Kapat